Tuesday, July 31, 2012

bahçeli köy.


gardenalla!


Eve girene aşk olsun. E olsun. Yalınayaklık baş tacı da olsun. Dün bahçede karşılıklı voleybol oynarken topa kafa atmaya başladı Can. E acımıo mu dedim voleybol topu sert. Yoo acımıo. Ben kafamı yerine taktım dedi. Yüzümü de taktım. Çıkmaz hiçbiri her yerim takılı dedi. Dizlerini falan göstererek. Bak sıkı sıkı takılıyım merak etme... Oyuncak uzantılı buluşlar...

Sunday, July 29, 2012

Iggy Pop mu?


Kelimelere bu kadar hükmetmek. Kendi duygularını ifade etmekteki rahatlık. Çocuk komikliklerinden ve çılgınlıklarından hiç eksiltmeden... Yani büyümüş de küçülmüş olmadan. Büyüdüğünü her anladığımda aklımdan yeni şeyler geçior. Bunnar bi kısmı...

Saturday, July 28, 2012

Ah Maria!


O Maria. Ah Maria.. Bana o Oreo'dan vermeyecektin. Nerden bilecektin ki bende de var o oreodan? Ve paylaşımlarımız karşıklıklı sürecek... Yarım gün kadar oynadık senle Maria. Ama o Nemo kavgası niyeydi? Keşke kabul edip verseydim sana son bulmasaydı dostluk... Çekiştirince Nemo'yu hep çekiştirdiklerimiz geldi akıllara. Annenin İstanbul'a üstüne basa basa Konstantinopoli demesi gibi.. :)

İkimizin birlikte olduğu toplam 2 tatil fotosu var!


Onlar da bunnar... Arkasından koşarken foto çekmek bu kadar mümkün. Mayo değiştirmenin, suda sırtımı kösele kıvamına gelinceye kadar yakmış olmanın (Can'a deniz eşliği için) kendini arabaların geçtiği bir sokağa fırlatmaması için depar atmanın ez cümle son derece olimpik bir anne izlenimi verdiğim bu tatilde foto çekme kısmı ancak benden bağımsız obje ve sahneler için geçerliydi. Olsun tatil her koşulda harika.

kendi babasından sonra benim babamın tepesi!


Annem ben ve Can tatile gittik. Ama ne tatil. Upuuuzun. Sonundaki 3 gün bize babam da katıldı. Can babamın tepesinden inmiş gibi bile yapmadı. Ben de hallerini fotoladım. Tatilde detay çoktu tabi. Pek yakında...

Wednesday, July 4, 2012

babatepe/babalargünü'nde...


Haa Babalar Günü'nda Thassos'ta lunaparka gittik. Unutmadan yaziiim. Can ile Kamer hani o kıskacı yönlendirirsin ve bi top ya da ayıcık yakalayıp taşıyarak hedefe ulaştırırsın oyuncağı vardır ya... Onunla oynadılar ve Kamer 3. denemesinde topu deliğe kadar getirmeyi başardı. Topu kaptı. Babalar Günü hediyesi olarak lunapark Kamer'e top verdi :) Biz de kendi hediyesini kazanan baba modeliyle şenliklere devam ettik.

Monday, July 2, 2012

Feribotta fotolananlar!


Genekselleşen Yunanistan tatil ekibi Thassos yolunda arabalı feribotta fotolandı. Bi önceki plajlı post bundan sonra olacaktı. Kurgu murgu.

Su çok güzel. Gelsene!


Thassos'a varış sınırdan sonra en çok 4 saat. Buna feribot yolculuğu da dahil. Yani hala Bozcaada'dan yakın! Ve Thassos'un kumu tam da ordaki Türk bi abimizin teşbihi gibi: Pudra gibi kum! Ve enfes deniz. Can şofurdattı.

Galatasaray Hamamı'na sevgilerimizle!


Tatilden hemen önce yani bikaç saat sonra tatile çıkacağımız sırada! Serhan'ın Yunan vizesinin çıkmadığı saatler... Ama biliyoruz ki birazdan çıkacak ve bavullar arabaya yüklü biz de yüklüyüz... Direkt Galatasaray'dan Thassos yoluna çıkıcaz. Harika plan! 2 saatlik bir bekleyiş sırasında arabada yaşayamayacağımız için Can ile kendimizi Galatasaray'a attık. Kamer nöbetçi :) Bu fotolar Galatasaray Hamamı'nın sokağında tam kapısının önünde çekildi. Ve yaklaşık 1 saat boyunca hamama girenleri gözleme şansım oldu. Her kim yurtdışlarından gelirse gelsin her kim gerçek otantik hamam görmek isterse istesin (en az 3 kere bu isteklerle GS Hamami'na gittim çünkü) bir daha asla. Kaptığım mikroplarla geçirdiğim o salak cilt hastalığına şükretmem gerekiomuş hamam hedef kitlesini görünce... Neyse ordan da yola çıkıldı tabi. Keep reading!

Can boyunda suratsız bi' Can!


Okuldaki sanat çalışmasından. Boyutlarıyla gerçek Can'ın aynısı ama alıştığımız Can suratı yandan pörtleyen pek tabi..

bu da başka heyecanmış!


saçma bi heyecan bastı beni. okula gittik. can'ı bıraktık. gösteri yerine yerleştik, can ve arkadaşları geldiler ama bizi görmedikleri bir yerde durduk. hiç ama hiç umudum yoktu aslında. ne kostüm giyebileceginden ne karanlık ve çok gürültülü ortamda arıza çıkarmayacağından. asıl mesele twinkle little star da kopmayacağından. son derece umutsuz oturduğum koltukta heyecan içimi hoplattığında yine can sakinleştirdi beni. ilk gösteri de az erkek olduğu için en ön ve ortada yerini aldı. bu lokasyona takıldığımdan valla diil ama ortada ne yapacak ki sorumun yanıtı olmamasından... koreografi ve ona eşlik eden şarkı... harika kostumu içinde öyle tatlı bir performans sergiledi ki, gözlerime inanamadım. üstelik bizi gördü el salladı ve bin kere yapmış gibi kulise gitti. serhan bile şoka girdi. sanki sahne insanıydı kendisi. daha da bombası twinkle little star'ı kendisi net bir şekilde söyledi. yine kulise döndü gitti. alkışlar can ve çiğdem öğretmen'e ve okuldaki herkese. ben ise kabaran anne :)

Can'ın kirazı!


Bu gerçekten Can'ın kirazı! Babamdan hediye. Toplayıp yiyorlar afiyetle.