Thursday, December 31, 2009

Ne zamandır...



bu blog isinin günlükten farki yok. yazmiyorsun sonra bir hafta ya da bir aylık toptan yazıyorsun.
taze genç kız iken günlük tutardım böyle tembellik zamanlarında bu ayın önemli olayları diye özet geçerdim...
o zaman can ile son zamanların gelişmelerinden özetler: 6-7 adım atabiliyor, sevmediği yemekleri kokusundan ayirabiliyor, sokağa çıktığında mutlu pek mutlu oluyor, tamamen kendisine ayırdığımız çatıda coşunk olup ordan oraya kopuyor, altını değiştirirken hayatın anlamını sorgulatıyor (sabır manasında yerinde durmayarak), 'at' ve 'attı' kelimesi official ilk kelimesi, tonlama versiyonlarıyla mevcut ve en tuhafı doğumgünü yaklaşıyor... yeni enfes fotolarım var sayın izleyici, pek yakında. :)

Tuesday, December 22, 2009

Sana bisi söylemem gerek Can.

Öyle anlar oluyor ki, sana kesin büyüyünce anlatacağım diyorum. Sonra unutuveriyorum. Mesela geçen gün camdan evin önünden geçenlere bakarkenki yüz ifaden... Hayatında ilk kez açık şemsiyeler gördün. Renk renkti hepsi. Sana gösteri yapacak kadar çok çeşitliydi. Okuldan çıkan çocuklarınki böyle kulaklı falandı hatta. Tam tepeden görüyordun hepsini. Öyle heyecanlandın ki, bıraksam üzerlerine atlardın. Bu bir andı... Şimdiki ise çok sıradan bir an. Annem aşağıda sana meyve yediriyor. Abuk sesler çıkararak... Uykun varmış öyle diyor. Muazzez Hanım akşam için ıspanak ve patlıcan yemeği yapıyor. Ev soğan kokuyor. Ben senin odanda bir iş yetiştiriyorum. Bunu yazarak işe ayırdığım zamandan çalıyorum. Dolaylı olarak senle vakit geçiriyorum. Senin sesini duyarken bi işler çevirdiğim için, ev soğanlı bile olsa yemek koktuğu için, annemin uykusu olsa bile sana gösterilerinden bir demet sunduğu için tatlı hallerdeyim. Seni severim. Hep de koklar öperim.

Friday, December 11, 2009

Hepsi bi arada!

At! Aaat!


Başlıktaki a harflerinin üzerinde inceltme olacak. Öyle yapamadım ama Can 'at' kelimesini öyle söylüyor. İnceltip kibarlaştırarak.
Anlamını bilip nasıl davranacağını da bilerek yani şuurlu ilk kelimesi at... Elinde ne varsa atmasından sonra senin da aynı şeyi yapmanı istemesinden anlıyorum. 'Dediğinin farkında mı acaba' denemesini eline çiğ yumurta verip yapmam da kayda değer oldu tabi. Attiiiii! Ben yumurtayı temizlerken o oyun zımbırtısında fotodaki gibi böyle bekledi...

Sunday, December 6, 2009

Sultanahmet

Kendime hatırlatma... Yarin buraya Can ile sokak fotolarindan seçme yapıp koyacağım. Sultanahmet koyamayacağım çünkü bir tek foto çektim o da yok gibi flu. Ama aklimizda yer etsin diye buraya yaziorum...