Sunday, October 7, 2012

nasıl da çocuk dostu: stockholm


öyle acaip hissettim ki, uzun bacaklı olmayanların ve çocuk yapmak istemeyenlerin kendini kötü hissetmesi pek mümkün. haa bi de fake blond olup dip boyası gelenlerin... sarışınlığın, ikişer beşer güzel çocukların ve harika güzellikte (her yaşta güzel) kadının ve gündelik hayattaki 'tasarım' kavramının bir arada olduğu harika şehir. kuzey ama mevsimine bakar. istanbul pişerken ince bir montla çime yayılmak enfes mesela. hatta tshirtle koşturmak kimi günler... can'ın kendini bir hikaye kitabının içinde hissettiğini söylediklerinden anladım. 'dev bir tünele girmiştik. hep içinde kalmıştık di mi anne bugün?' çok çocuk müzesi gezdiysek... gerçek sincapların maketleri kadar sevimlilermiş. maketi gerçek sanarken... sonra üstüne binince anlarken. 








No comments: