İçtiğimiz son tur sokak frappesi... Girdiğimiz son deniz suyu. Ve bindiğimiz son çarpışan araba. Thassos Eylül'ün başında yazla doya doya vedalaşmak için harika bir yer gerçekten. Stockholm'deki o dev gibi lunaparktan sonra minimini Thassos kasaba lunaparkı o kadar kontrol edilebilir geldi ki, daha çok sevdik üçümüz de... Bi tek ben çarpışan arabada arkadan aldığım darbeyle bel şeysi oldum 1-2 hafta sonra geçti. Kamer bin tane top kazandı kepçe ile... O kadar dürüst bi lunarpark yani. Can bindiği treninin düdüğünü öttürdü durdu. Sonra o düdük sesini duyarak odada uyudu. Yani o kadar küçük ve yakıncacık her şey! Bi de timotie'nin halleri tavırları... Güzel vedaydı vessalam. Lucas mı? O da kokona annenesi ve dedesiyle tatil yapan bir tatlı çocuk.
No comments:
Post a Comment