Saturday, February 19, 2011

Çetintürk gitti.



Ben Murat'ı BBDO'da tanıdım. 3 tane Murat vardı o zaman BBDO'da. Murat Akıncı, Murat Şener ve Murat Çetintürk. Bütün Murat'lar birbirine karışıyor diye Çetintürk diye anılırdı Murat... Hep Çetintürk dedim ondan sonra ben ona. Total'e gidip birlikte çalıştığımızda da. Sonrasında da. Ben JR bir yazarken o grup başıydı. Yan odamda Türkiye'nin en önemli kampanyalarından birinin fikrini bulmuştu ki, anlamıştım zekasını. İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim. Bosch Hırsızlar Kampanyası... Çok öğrendim ondan. En çok işe nasıl konsantre olunacağını öğrendim. Her yerde ve koşulda fikir düşünülebileceğini.. Yıllar yıllar geçti. 20 gün kadar önce metronun tünel istasyonunun kapısında karşılaştık Çetintürk'le. Anne mi oldun yani sen dedi bana... Can'ın fotoğrafını gösterdim telefonumdan. Vay çocuk hayat işte di mi? gibi bişi dedi. Ayaküstü bir iki çift laf sonra yola devam. Geçen hafta da haberi geldi. Murat gitmiş. Brezilya'da kaybetmişiz onu. Bugün de sevgili Çetintürk bir kutunun içinde yatıyordu caminin avlusunda. Herkes onu ne çok seviyormuş. Avlu ağlıyordu. Eve geldim TV'de Murat'ın cenaze haberi. Ağladım söndüm birden. Can yanıma gelip sarıldı. Sakin ol dedi... Beni avuttu. Zoru anladı Can. Saol canımıniçi.

No comments: